Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrases | ||||
İfadeler | evde yalnız | alone at home s. | ||
Tom is relaxing alone at home. Tom evde yalnız dinleniyor. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | evde yalnız olmak | be home alone f. | ||
I'll be home alone all night. Bütün gece evde yalnız olacağım. More Sentences |
||||
Genel | evde yalnız olmak | be alone at home f. | ||
Phrases | ||||
İfadeler | evde yalnız başına | alone at home expr. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | evde yalnız bırakılmış (çocuk) | home-alone s. | ||
Idioms | ||||
Deyim | annesi ve babası çalıştığından dolayı sürekli evde yalnız kalan çocuk | a latchkey kid i. | ||
Deyim | annesi ve babası çalıştığından dolayı sürekli evde yalnız kalan çocuk | a latchkey child i. | ||
Deyim | çocukları yuvadan uçup evde yalnız kalmış aile/ebeveyn | an empty nester i. | ||
Deyim | çocukları yuvadan uçup evde yalnız kalmış aile/ebeveyn | an empty nester i. | ||
Deyim | çocukları yuvadan uçup evde yalnız kalmış aile/ebeveynler | empty-nesters i. | ||
Speaking | ||||
Konuşma | evde yalnız mısın? | are you home alone? expr. | ||
Konuşma | evde yalnız mısınız? | are you home alone? expr. |